13 Mayıs 2014 Salı

Instagram ile pazartesi numero 5

Teknolojinin cani sagolsun. Su anda Tuz Golu'nun oralardan bir yerden bildiriyorum. Otobus ile Aksaray'dan Istanbul'a gidiyorum. Orada birkac saat mola verip Mahmutpasa ve Kapalicarsi'ya dalip aksam otobusu ile Yunanistan'a uzayacagim.
Gecen hafta benim icin cok keyifli idi. Anneler gununu de bahane ederek nice zamandir gormedigim kardesimi, ailesini, annemi, babami, anane ve teyzemi ziyaret ettim. Hatta ananeye haber vermedik dun beni karsisinda gorunce sevincten ve saskinliktan agladi. Kocaman kadincagizi aglattigim icin cok utandim ama en azindan mutluluk gozyaslariydi. Bu sekilde kendimi teselli ettim.
Bence en guzel hediye hasretlerin bitip kalplerin bir araya gelmesi.

Efendim gelirken bavulum da dolu idi tabii ki. Bir buyuk bir kucuk iki bavul. Buyuk bavul full Turkiye siparisleri. Gelmisken onlari da getirdim postaya vermek yerine. Isin garibi hepsi de  Kucuk Prens..
Bu kadar tesaduf olur.
Hem de irili ufakli :))

Irili olan bu :))


1 metrelik bir Kucuk Prens.. Yanindaki yakisikli da kucuk yegenim Ata olur. 


Ufakli Kucuk Prensler de bunlar:




Anneler gunu demisken.. Biz karar verdik kimse birbirine hediye almiyor. Onun yerine sıkı sıkı sariliyoruz. Yalniz kardisim Berna alternatif bir hediye olayina giristi ve anne+ 2 kizi olarak Angara gecelerine aktik.

Annemle olan fotograf kayitli su anda pc'de. Uclu fotografimizi da en yakin zamanda ekleyecegim.


Daima hatirlanacak bir gece idi. Kardisime cok cok tesekkur ederiz. ( Bernos muck muck ) 


Evimi, kedilerimi ve de Aris'imi ozledim. Onlara kavusacagim icin mutluyum ama burada da ailemin ozlemi var. Ozlem sen ne fena biseysin..  ( Ozlemaki'm sen haric. Sen kalpten sevdigim tek ozlemsin )

Bu sefer donus Ulusoy ile degil Metro ile.. Bana sans dileyin :)))

5 Mayıs 2014 Pazartesi

instagram ile pazartesi numero 4 : Pambiklar ve cuceler

Instagram isi giderek beni sarmaya basladi. Habire fotograf yukluyorum. Bakalim sonumuz nereye varacak :))

Instagram'da beni "unicodeco" adiyla bulabilirsiniz.

Bugunku fotograflar gecen hafta paylastigim Pamuk Prenses ve eslikcisi cucelerin bitmis halleri.

Dogum gunu partisi icin dagitilacaklar ama ev sahibesi Eftychia simdiden yazmis ben bunlara kiyamam mutlaka bir tanesini kendime saklarim diye :))

Narsistlik yapip yaptigim seyleri begeniyorum ama bu sefer bu cuceler kopardi beni. Cok tatli oldular yahuu.

Bakiniz sekil 1-2-3-4-5-6.... :)))














Bu hafta Kucuk Prens haftasi idi ayrica belirtmeliyim. Cok fazla Kucuk Prens yaptim. Dun de alisilmisin disinda daha buyuk boylarda bir tanesine basladim. Onu ve cocuklugumda benim icin yer tutan baska bir kahramanin panosunu yakinda paylasacagim. Bakalim bu yeni kahramanimiz da Kucuk Prens kadar populer olacak mi?

Unutmadan, bu gece Hidrellez. Isteklerimizi tum ayrintilari ile adrese postaliyoruz degil mi? Postane gul agacinin dibi oluyor bu durumda.

Tum dileklerinizin olmasi dilegiyle..


3 Mayıs 2014 Cumartesi

Kızkardeş

On tarafi cicek bahcesi yapilmis arka tarafi meyve agaclari ile dolu tek katli bir ev dusunun.

Yaz ikindileri kapisinin onune atilmis minderlerde komsularla cay icilen ille de beyaz peynir ve cilek - visne receli yenen kisin sobasinda her daim caydanligi tikirdayan bir ev.

Ben bu evde dogmadim ama benim icin cocuklugum o ev demek. Simdi gidebilsem belki  10-15 adimda gececegim bahcesi o kadar buyuk gelirdi ki icinde kaybolurum sanirdim. Cocukluk iste.
Ben o bahceli tek katli evde 6 muhtesem yil gecirdim.

Sonra ne mi oldu? Biz Nigde'ye tasindik. Bu Afyon'daki ananemin evini ve  bahcesini sadece tatillerde gorebilecegim anlamina geliyordu.

Nigde demek yeni bir okul demek, yabanci bir cevre demek, yalnizlik demek.  Bir de o yalnizliga arkadas gelen yeni bir kardes demek.

Evet Afyon benim icin bahceli ev idiyse, Nigde de kardesim demekti.

Once hic alisamadim. Annem bir gece gitti sonra geldiklerinde yanlarinda surekli aglayan bohcalanmis birsey vardi. Ne zaman yuzune baksam agliyordu. Annemi babami 6 sahane yilimi benden calmis gibiydi. Surekli aglayan bu bohcayi kucagima verip fotograf cektiler.

Alisma turlari :)

Kavgali doguslu buyumeye basladik. Ufff cok nazliydi yahu. Parmagimi degsem aglardi -ki bunun en buyuk silahi oldugunu kesfettiginde parmagimi degmesem bile agliyordu artik-.

Cok gecmedi Berna'nin Afyon'daki bahceli evde anane tarafindan bakilmasina karar verildi. Cunku annem calisiyordu ve biz iyi bir bakici bulamamistik. Bu sefer Nigde- Afyon haftasonu turlari basladi.  '70'li yillarin sonunda mumkunse her hafta sonu arabaya atlanir Afyon'a gidilir Berna sevilir hasret giderilir sonra gerisin geri donulur. Ayrilik zor is.

Bu sekilde bir muddet ayri idare ettik. Artik hasrete dayanamayan babam bir gece Berna'yi alip getirdi sabah yatagima birakti. Taht savaslari da bu sekilde baslamis oldu :))) Malum, ortada paylasilamayan bir anne- baba, teyze, anane ve buyukbaba vardi.

Ben inek sayilacak kadar caliskan ama bir o kadar uyuzdum. Kitap okumaktan evde oturmaktan baska birsey bilmezdim. Berna okumayi pek sevmezdi ama halkla iliskiler uzmani, mahallenin sevgilisi, uzun yaz aksamlarimin kabusu- cunku hep disarida oynayacagim diye kaybolurdu ve surekli onu aramak zorunda kalirdim- , o yasinda halkla iliskileri yalamis yutmus gicik biseydi iste :))) Ustelik benden zayifti. Hala da zayif bohuhuhu..

Sinir oluyordum ve dokunamiyordum cunku eli cok agirdi. Ama iyiniyetli ve  safti. O kadar cok kitap okumanin bir sonucu olsa gerek kendimce bir yol buldum. Rock'n roll yaparken hic istemeden kaza eseri kizcagizi elimden dusuruyordum. Berna'ya gore bu muzik esliginde dans etmek benim icin ise artik birak satasmayi cimcikleyemedigim kardesimden intikam almak demekti. Akrobatik dans figurleri yaparken kac kere haliyi optugunu hatirlamiyorum. Simdi dusunuyorum da iyi ki birsey olmamis.



Buyurken geceleri hep kabus gorurdum. Uyandigimda usulca Berna'nin yanina gider "Allahim yemin ederim bir daha kardesimle kavga etmeyecegim hep iyi gecinecegim ama nolur kabus gormeyeyim " diye dua edip kizcagiza korkudan oyle bir sarilirdim ki sabah uyandigimizda ikimiz de terden sirilsiklam olurduk Gece verilen sozler ertesi gun unutulurdu tabii ki.

Sonra .. Sonrasi ergenlik, universite, ayrilik, evden cikis, asilik yillari. Araya gene ozlem girmisti ama biz birbirimizi ne kadar ozledigimizi  hic itiraf etmedik.

Aradan gecen bu kadar yila bakiyorum da kucukken ne kadar kiskansam da sinir olsam da  zaman zaman darilsak, kapris kiyamet birbirimize girsek de insanin kardesi hele de bir kizkardesi olmasi sahane birsey. Yoksa kiminle cok anlamsiz birsey icin dakikalarca gulerdim, bazen hic konusmadan anlasabilirdim?

Kimin varligini hissettigimde icimden derin bir oh cekebilirdim?

Iyi ki dogmussun kuzu.

Seni seviyorum..

Bu yazi en icten duygularla  dogum gununu kutlamak icin 3 mayis 2014 sabah saat 09:10'da yazildi.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...